iyi biri olmanın kötü bir şey olması

aga yanlış bir önermedir.. iyi biri olmak iyi bir şeydir, kötü olan toplumdaki insanların menfaat çıkar odaklı olarak hareket etmeyi benimseyip bencil olmasının akabinde kendileri gibi olmayan iyi insanlara attıkları çamurdan ibarettir..

bazı yerler bazı insanlar bazı coğrafyalar için durum tam olarak budur. ve insan bazen sırf bu sebeple kötü olmaya karar verebilir. insan bazen en olmadık zamanda kendini kaybedebilir ve en kötü olabilir. öyle işte her şey iyilik masalından ibaret değilmiş. -güzelim dünya elvedâ ve merhaba kâinat…

önceden hep böyle düşünürdüm. etrafımdaki kötülerin işleri hep yolunda gidiyor benim niye gitmiyor diye isyan da ederdim. ne zaman ki özel gereksinimli bireylerle çalışmaya başladım, dünyaya bakış açım değişti. hayattan bir şey beklemeden yaşamayı öğrendim. önemli olanı vicdan rahatlığı olduğunun farkına vardım. kötülük yapma imkanım varken iyi olmayı seçtim hep. çoğu kez keriz hissettim ama geriye dönüp baktığımda vicdanım hep rahattı. o yüzden; iyilik iyidir.

Aslında iyi birisi olmak iyi bir şeydir ama etrafımızda bulunan kötü insanların bu iyi insanlara olan yaklaşımları, onlara olan davranış biçimleri ve onların bu iyi yönlerini kötüye kullanmaları sebebiyle iyi insanların hep zarar görmüş olmaları maalesef böyle bir algı meydana getirir. Aslında algı bile denmez buna, bu düpedüz bir gerçektir. İyi insanlar her zaman kötü insanlar tarafından acı çekmeye mahkumdurlar. Kötü insanlar tarafından maruz kalınan bütün bu kötülüklere rağmen hâlâ onlardan birisi olmayı tercih etmeyerek iyi insan olmakta ısrar edenler ise gerçek iyilerdir. İyi bir insan olduğunuz için size kötü hissettirecek birçok insan tanıyacak ve birçok olay yaşayacaksınız. Bu hayatın değişmez bir gerçeğidir. Ancak bir o kadar da iyi insan olmanızdan dolayı sizi mutlu edecek, size saygı ve sevgi gösterecek birçok insan tanıyacak, mutlu olmanıza neden olan birçok olay yaşayacaksınız. Bu yüzden size kimin ne hissettirdiğinden ziyade siz ne hissettiğinize odaklanıp ona göre bir seçim yaparsanız, tüm kötülüklere rağmen günün sonunda kazanan siz olursunuz diye düşünüyorum.

bu yaşıma kadar anladığım tek şey iyi birisi olarak görülüyorsan aynı zamanda enayi olarak da görülüyorsun.

İyilerin başına gelebilecek her türlü kötü şey gelir ama kötülere hiçbir şey olmaz çünkü iyiler onlara kıyamaz

“hayat gıpgridir” mottomla katılmak istiyorum bu entry’ye. kötülük ve iyilik birbirine çoktan bulandı bile. dolayısıyla iyi biri olmak diye bir şeyin olduğunu sanmıyorum.

iyi biri olmak kötü bir şey değildir, çevrenizdeki insanların yaptığınız iyiliğin karşılığını vermiyor olması kötü bir şeydir. burdaki karşılık kısas anlamında değil. çalıştığım bir yerde mobbing uygulayan bir kızı müdüre ya da insan kaynaklarına şikayet etmemek için gösterebildiğim tüm sabrı gösterdim. çünkü herkese karşı sakin sabırlı biriydim, mizacım da öyle olduğu için, kavga etmeye de çekindiğim için. diğer çalışanlar zaten her şeyden şikayet ediyordu. ama ben şikayet edersem benim bile tahammül edemeyeceğim bir durum ciddi bir konu olur diye düşünürlerdi. kızın herkes üstüne geliyordu zaten, çoğu zaman hak ediyordu da. hiçbir şekilde gelişme olmadığını görünce en son işten ayrılırken çalıştığım süre boyunca olanları bir saat özetledim müdüre. kızı da bir süre sonra başka bir yere gönderdiler zaten. nasıl davranırsanız o günlerde olmasa bile hayatın bir kısmında aynı şekilde karşılık görürsünüz, ben buna inanıyorum

“65 yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum, çocuk gibi. Yine imkansız bir dilek tabi. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı." (bkz: şahsiyet)

Harcanıyoruz.

İyi biriyseniz etrafınızdakiler kötü olur.

bu durumu "iyiyse cennete gitsin" cümlesi desteklemektedir. nitekim iyi olmak hiçbir şeye yetmediği gibi bir de iyi niyetliliğinizden üzülen olursunuz.

Ailem hep iyi biri olarak yetiştirmeye çalıştı. İyi biriden kasıt; biri bizim hakkımızı almaya çalıştığında dahi o kişiye, tatlı dille yaklaşmamızı iyi niyetle durumu anlatmamızı istedi eğer ki olmuyorsa, hakkımızdan vazgeçmemizi sesimizi çıkarmamızı söylenip durdu. Ben ise onlara bu durumun, hakka giren kişi tarafından enayilik hatta onun karşısında ezilmemizi istediği anlatıp durdum. Evet iyi biri olmayı hakka girmemiyi de öğretti. Ama hakkımızı aramamızı öğretmedi. Ben ise bunu zor taraftan öğrendim kavga ederek; benim hakkıma kim giriyorsa onunla savaşarak öğrendim. Şimdi kardeşlerime ben nasıl biri olmalarını öğretiyorum. Size dikleniyor mu sizde diklenin, vuruyor mu sizde vurun; sizin ayağınıza taş mı atıyor sizde atın, yolunuzu mu kesiyor sizde kesin diyorum. Evet yapıyorum çünkü iyi biri olmak bu toplumda kullan eşyası at demektir. Kardeşlerim iyi biri evet, nereden mi biliyorum; yolda gördüğü yaralı hayvanı arıyı, kuşu, hatta ölmüş böceği bile yüksek bir yeri koyuyorlar. Onlara iyi biri olmakla enayi olmak arasındaki farkı öğrettim.